Bugün ki ilk köşe yazıma Gazetecilik Mesleğinden yeni emekli olmuş birisi olarak gazetecililikte emeklilik konusunu ele aldım.
Emeklilik, çalışma hayatında uzun bir süreyi geride bıraktıktan sonra ekonomik güvence altında yaşamını sürdürme halidir.
Yeni işe başlayan gençlerin en büyük hayali ise bir gün emekli olabilmektir. Zaman, ne kadar uzun gibi görünse de hızla geçer ve bir bakmışsınız ki o uzun zaman dilimi, bir ömür boyu geçmiştir. Geride bakınca insan zamanın nasıl akıp gittiğini fark eder ve yaşlanmanın o kadar çabuk olduğunu görür.
Ben de 1990 yılında başladığım gazetecilik serüvenimin ardından 2025 yılında, bir prosedürü yerine getirerek emekli oldum. “Zaman ne çabuk geçti” o yılları ve o anları bugün hala ilk gün ki gibi hatırlıyorum.
Gazetecilik özellikle haber ajansı muhabirliği oldukça zor, sürekli fedakarlık yapmak zorunda kaldığınız bir meslektir. Özellikle Yozgat gibi küçük şehirlerde tek çalıştığınız için gece gündüz fark etmeksizinin yıllık izninizi dahi tam kullanamadığınız 365 gün çalışmakla sorumlu olduğunuz meslektir.
Göreviniz dolayısıyla çocuğunuzun doğum günün kutlamasına, yakınınız düğününe ya da cenazesine katılamayabilirsiniz.
Gece saat 02.00’de Akdağmadeni ilçesinin bir köyünde bir trafik kazasına veya Yenifakılı’nın bir köyünde bir sel baskınına gitmek zorunda kalıyorsunuz.
Gazeteci görevi sırasında yaptığı haberlerle kamuoyunu bilgilendirirken, çevresindeki olumsuzlukları gündeme getirerek çözümlenmesi yönünde önemli görev üstlendiği için yaptığı haberin ardından sorunun çözüme kavuşması insanı mutlu ediyor.
İnsanların tek başına duyuramadığı bir sorununu, siz yaptığınız bir haberle bütün dünyaya duyurabiliyor, onların sesi oluyorsunuz.
Görev süremde güzel, mutlu haberlerin yanında ölümle sonuçlanmış çok sayıda üzüntülü habere imza atmak zorunda kaldım.
Görevinizi yapmaya engel olmak isteyen kişilerle de karşılaşabilirsiniz. Bu kişiler yaşanan olay karşısında üzüntüsünden ne yaptığını bilmeyen insanlardır ve onları makul karşılarsınız. Bazen de cahillikten, günümüzde maganda diye adlandırılan kişiler sizin görev yapmanızı engellemek ister.
Gazetecilik yukarıda yazdığım gibi gerçekten fedakarlık isteyen bir meslektir.
Çalıştığım süre içerisinde her zaman ilimizin güzellikleri başta olmak üzere haber değeri taşıyan tüm olayları tarafsız bir şekilde kamuoyuna duyurmaya çalıştım. Özellikle göreve yeni başlayan genç arkadaşlara yardımcı olmaya gayret gösterdim.
Ajansta çalıştığım süre içerisinde benim kadar fedakar olan eşim, kızım ve oğluma, haber yapılması için özellikle ulaşım konusunda bana her türlü desteği veren kardeşlerime, İHA ve AA’ya birlikte çalıştığımı gazeteci arkadaşlarım Seyfi Çelikkaya, Harun Gökçeoğlu, Ferhat Özer, Abdurrahman Doğan, Bahadır Gökgül, yerel gazetelerde çalışan tüm arkadaşlara, özellikle ilimize gelen devlet görevlilerin takibinde tüm gazetecilere destek sağlayan Valilik Basın Müdürü Ferhat Açıkgöz ve tüm valilik çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Gazetecilik mesleğinde emeklilik belki de tam anlamıyla yoktur. Bunu devletimizin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da bildiği için en az 18 yıl basın kartı taşıyan gazetecilere sürekli basın kartı vererek gazetecilik mesleğini südürmesini sağlıyor. Ancak şimdi Yozgat Olay İnternet Gazetesi’nde yeni bir sayfa açtım. Bu, gazetecilik hayatımın sona erdiği değil, başka bir şekilde devam ettiği yeni bir başlangıç olacak.