Cizre sokaklarında uzun namlulu otomatik silahlar, çelik yelekler, bordo berelileri andıran üniformalar… Düşünün…
Bu görüntü, Türk Özel Kuvvetlerini taklit edercesine poz veren bir grup peşmerge.
Ve bunlar, Mesud Barzani’nin korumaları.
Barzani, 29 Kasım’da Şırnak Valiliğinin düzenlediği 4. Uluslararası Melaye Ciziri Sempozyumu’na katıldı.
Habur’dan AK Parti ve DEM Parti milletvekillerinin karşıladığı konvoyla geldi.
Tören konuşmalarında İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu “Terörsüz Türkiye süreciyle kardeşliğimizi güçlendiriyoruz” dedi.
Arslan Tatar, Kürtçe “Amcamız, dayımız” diye övdü.
Barzani ise Erdoğan ve Öcalan’a teşekkür edip “Barışa tüm gücümüzle destek veriyoruz” dedi.
Hiçbir konuşmada peşmerge görüntüleri gündeme gelmedi.
Tepkiler, tören bitip videolar sosyal medyada yayılınca, yani 29 Kasım akşamı patladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkgün’de “Vatan topraklarımızda yabancı üniformalı askerlerin uzun namlulu silahla dolaşmaları tek kelimeyle rezalettir. Egemenlik hak ve hukuku çiğnenmiştir” dedi.
İçişleri, iki müfettişle soruşturma başlattı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik “Görüntüler nahoş” açıklamasını yaptı.
Barzani Ofisi’nin yanıtı ise “Bahçeli hâlen şovenist, hidayete erdi sandık ama yanılmışız” oldu.
Erdoğan Grup Toplantısı’nda “Bu vahim hatadan derhal dönülmeli” diyerek Barzani Ofisi’nin sözlerini kınadı.
Türkiye, Terörsüz Türkiye sürecinde kararlı. Önden gidiyor.
Peşmerge korumalarına müdahalesizlik hâli, bu kararlığa zeval gelmesin diye iyi niyetli bir tutum mu?
Yoksa devlet aklı mı?
Devlet aklı desek; uzun namlulu silahlara verilen tepkilerle, konuya ilişkin yapılan açıklamalar tek yürek.
Ama bu yaşananlar gösteriyor ki süreç sadece İmralı’yla çözülmeyecek.
Tehdit hâlâ devam ediyor.
Hem de kendi evimizde.
Bu görüntü, Barzani ailesinin Suriye’deki tutumunun bir yansıması.
Türkiye’de “dost” rolü oynarken, Suriye’de neden SDG’yi kolluyorlar?
Cevabı SDG dosyasında yatıyor.
Neçirvan Barzani, 4 Aralık’ta The Spectator’a çok net konuştu:
“SDG olağanüstü bedeller ödedi. IŞİD’e karşı 11 bin kayıp verdi. Garanti olmadan silah bırakmaz.” dedi.
Yani 10 Mart 2025’te Şam’la imzalanan “SDG’nin Suriye ordusuna bireysel entegrasyonu” utabakatını kabul etmiyor.
ABD’nin “güvence modeli”ni savunuyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu töreninde noktayı koydu:
“Cizre provokasyonu ve Kandil’den gelen sorumsuz açıklamalar bizi yıldıramayacak.
Terörsüz Türkiye hedefinde kararlıyız.
Ok yaydan çıktı, gemiler yakıldı.”
Bu tek cümle, Şırnak görüntülerini “provokasyon” diye niteledi.
Kandil’in “af istemiyoruz” çıkışını da aynı torbaya koydu.
Provokasyonlar olsa bile,
Barışı Tayyip Bey ve Bahçeli kuracak ve yapacak.
Vesselam.