Çarşı, pazar akşama dolaşan bir gözlemciyim. Kim ne alır, ne satar, elimden geldiği kadar takip ederim. Piyasalar nasıl, esnaf memnun mu, müşteri memnuniyeti nasıl anlamaya çalışırım.
Son günlerde kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Esnafa soruyorum: “Nasılsın, iyisin, işler nasıl?” Suratı sirke satıyor, bana bir şey sorma der gibi…
Dükkanlara giren çıkan eli boş çıkıyor. Vatandaşa soruyorum: “Elin boş mu çıktı, aradığını bulamadın mı?” “Bir dokun bin ah işit, hemşerim, benimle dalga mı geçiyorsun?” der gibi insanlar…
Yozgat git gide emekli şehri hâline dönüşüyor. Farkında mısınız arkadaşlar? Bir maydanozu on yere serpiştiriyor, on birinci yerden alıyorlar. Herkes ekmeği katığa denk getirme peşinde.
İyi de, bu işin sebebi nedir? Sorumlusu kimdir? Kimi kime şikâyet edeceğim? İşte tam da bunun için bu yazıyı kaleme aldım.
Yozgat köyü, kasabası, ilçesi, il merkezi… Sınırları kapatın, “Hadi kendiniz üretin, kendiniz kazanın” deyince, geliri giderini karşılamaya yetmeyen bir il… Bunu inanmayan maliyeden öğrenebilir.
Devlet genel bütçeden desteklemezse, Yozgat kendi katma değeri ve kişi başına düşen geliriyle işçinin, memurun maaşını ödeyip sağlık, eğitim, güvenlik ve rutin giderlerini karşılayamayan bir il.
Demem o ki, Yozgat’ta patron Yüce Devlet’imizdir. Devlet muslukları açacak, esnaf rahat edecek.
Başka illerde olduğu gibi kamu harcamalarında yerli sanayici, esnaf ve tüccar desteklenirse piyasa rahatlar. Gerçi devlet verilerine bakınca, Yozgat’taki büyüme, gelişme ve kalkınma; kamu yatırımları, vatandaşın en büyük harcama kalemleri olan gıda, akaryakıt, kira, elektrik, su, doğalgaz gibi zaruri harcamalarında bir sıkıntı görünmüyor gibi görünüyor.
Her gün artan araç sayısı, banka kredilerindeki ödeme geri dönüşleri, vatandaşın durumunu fevkaladenin fevkinde gösteriyor.
Özetle demem o ki, devlet her zaman on sekiz yaşında bıçkın bir delikanlıdır. Yozgat’taki harcamalarında yerli ve yerel olan muhatapları tercih etmelidir. Etmediğini mi söylüyorsun? Elbette ben de onu söylüyorum.
Büyük taahhüt işlerinin tamamını diğer illerden gelen müteşebbisler ne yapıp edip alıyor; bizimkiler çırak çıkıyor. Bahaneleri hazır: “Yozgat’tan bir şey alamıyoruz, pahalı.” Elbette pahalı olacaktır, büyük baş küçük balığı yutuyor. Yozgatlı garibim küçük esnaf…
Üretenle internetten satış yapanla nasıl mücadele edecek? Siz de makama gelince Hazreti Ömer olup adalet dağıtmaya kalmayın canım. Yerli esnafa pozitif ayrımcılık yapın, üç beş kuruş para kazandırın.
Size patron dedik, bu sözün karşılığını ve hakkını verin.