Sayın Cumhurbaşkanımızı bilmeden tanımadan anlamadan siyaset yapmak imkânsızdır.
Sayın Cumhurbaşkanımız ilk gençlik yıllarından bu yaşına kadar binbir zahmet çekerek emek vererek merdivenleri basamak basmak çıkarak bugünlere geldi.
Siyasetinin safahatına elbette girmeyeceğim ama hangi zihniyette ve tıynette siyaset yaptığını özetleyeceğim.
Siyasetini halk için yapıyor.Amacı ise;hakkın rızasına kavuşmanın bir şubesi olarak görüyor.
Siyasetini Milletine hizmet etmeyi Salih amel olarak görüyor nafile ibadetten üstün olduğu bilinciyle hareket ediyor.
Beş vakit namazına o kadar dikkat ediyor ki Allah bilir ama kendisinin “musalli” namaz borcu olmadığını biliyorum.
Tıyniyetine gelince bir kere son derece vefalı bir insan.
Yol ve dava arkadaşlarının 50 yıldır kahrını çekiyor eksiğini tamamlıyor kusurunu kabahatini ayıplarını örtüyor. Her insanın hatasını olabileceğini hatanın insani bir durum olduğunu etrafında en yakınındakileri defalarca affetmesinden anlıyoruz.
Her günün sabahında sanki daha yeni siyasi hayatına başlamış gibi büyük bir enerji motivasyon ve pozitif enerjisi ile herkese ve yakın arkadaşlarına örnek oluyor. Gecenin sonunda yorgun argın bitkin evine yatağına yattığında belki de bu son gecesi imiş gibi manevi bir halve davranışla başını yastığa koyuyor.
Yaptığı hizmet ve eser siyasetini kendinden bilmiyor, Allahın bir lütfu ve keremi olarak görüyor. Siyasetini temelinde güzel ahlak edep ve adap bulunuyor.
Son derece duygusal naif ve mütevazı bir insan olduğunu yakın çalışma arkadaşlarından defalarca duymuşumdur.
Vatan sevgisi, Millet sevgisi,Devlet adamlığının gerektirdiği vakar kendisini yücelten ve yükselten önemli bir değer.
Ülkemizin her yerinde inandığı güvendiği değer verdiği arayıp sorduğu ilgi alaka gösterdiği arkadaşları ve dostları var. Onlardan bazıları zatı alilerini anlatırken “50 yıldır tanırım ilk tanıdığımda nasılsa şimdi de aynı samimiyeti hiç değişmedi “diyorlar.
Çalışma azmine performansına dayanıklılığına normal bir insanın dayanması imkansızdır. Günde 2/3 saat uykuyla koskoca bir ülkenin derdiyle dertlenmek ve yönetmek Allah vergisi bir güç kuvvet ister.
İstişare ve danışmayla iş yapması başarısında ki en önemli etkendir.ülkemizde inançlı,islami hassasiyetleri ve kaygıları olan
Yaptığı yapacağı işlerin önce Allahın rızasına muvafık sonrada Milletin menfaatine olmasında ki hassasiyeti takdire şayandır.
Örnek olmak, rol model olmak, yediğine içtiğine ve özel yaşantısına dikkat etmek hemde her anına dikkat etmek öyle herkesin yapabileceği uygulayacağı bir iş değildir.
Bizler evimizde çoluk çocuğumuzun içinde herhangi bir konuda anlaşamazken çocuklarımızı istediğimiz gibi sevk ve idare edemezken…Koskoca bir ülkeyi saatçi hassasiyetinde ve zenith saat gibi tıkır tıkır yönetmek kolay olmasa gerek..
Etrafında yüzlerce farklı bilgi birikim ve donanımda olan ülkemizin her alandaki etkin ve yetkin kişilerini yönetmek her zaman onlardan bir tık üzerinde birikim ve tecrübe gerektirir oda Cumhurbaşkanımızda fazlasıyla var..
Özellikle gençlerin böylesine büyük önemli bir makamda yıllarca başarıyla görev yapan sayın Cumhurbaşkanımızın yaşantısını bilmesini öğrenmesini çok isterim.
2002 yılında 8 Haziran’da ilk kez il başkanları toplantısına katıldığımda kendi kendime dedim ki “doğru yerdesin doğru adamın peşindesin sonuna kadar devam…
Demiştim…
Ben hala 2002 de ki duygularımı her gün her an tazeleyerek yaşıyorum..