Kamuoyu araştırmaları yapan kuruluşların isimlerini genellikle seçim döneminde yaptıkları anketler dolayısıyla işitiyoruz. Ancak ciddi kuruluşlar, işleri gereği, her dönemde kamuoyu yoklamaları yapmaya devam ediyorlar. Bunlardan bir kısmı yalnızca seçim dönemlerinde siyasi anketler yapıyor, çünkü müşterilerinden o zaman bu alanda sipariş alıyorlar. Ancak bir kısım şirketler diğer işlerinin yanında seçmenin nabzını tutma işini de yıl boyunca sürdürüyorlar.
Bizim ülkemizde siyasi gündem hiç soğumadığı için sürekli dalgalanmalar görülüyor anketlerde de. Bir bu yüzden bir de sık sık hoşumuza gitmeyen sonuçlarla karşılaştığımız için anketlere karşı kuşkucu yaklaşma temayülü içindeyiz çoğumuz. Oysa işlerini ciddiyetle yapan kamuoyu araştırma şirketlerinin ortaya çıkardığı veriler başta siyasetçiler olmak üzere gelecek projeksiyonu kurma ihtiyacı duyan herkes için çok değerli.
“Bugün seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirdiniz” sorusuna verilen cevaplarda aydan aya görülen değişimlerin siyasi ve sosyal sahadaki hangi gelişmelerin etkisini yansıttığını bilmek önemli değil mi?
Anketten seçim sonucunu önceden bildirmesini bekliyorsanız, yapılacak bir şey yok. Ama toplumdaki eğilimlerin yönünü görmek istiyorsanız güvenilir kuruluşların belirli metodolojileri izleyerek gerçekleştirdiği araştırmalara bakmanızda fayda var.
Buna göre, vatandaşın en büyük şikayeti ekonomi yönetimiyle ilgili. En önemli sorun olarak çok büyük (yüzde yetmişler civarında) bir kitle hayat pahalılığını işaret ediyor.
Bunun dışındaki sorunların en büyüğü olan yargı/ hukuk/ adalet konusu ancak belirli zamanlarda yüzde onlar bandında yer alabiliyor. Fakat İBB’deki Ekrem İmamoğlu ve yönetimine yönelik operasyonlarda gündemi meşgul ederken adalete olan güven endeksini de etkiliyor.
“Türkiye’nin sorunlarını hangi siyasi parti çözebilir?” sorusuna vatandaşın yüzde 35’i “Hiçbiri çözemez” cevabını vermiş. Yüzde 26 ise “Çözse çözse yine AK Parti çözer” fikrindeymiş. CHP diyenlerin oranı yüzde 17.
Hangi anketçiymiş oylarımızı bu kadar aşağılarda gösteren!” diye öfke saçmak yerine “Vatandaşı nasıl memnun ederiz ki tekrar oyunu alabilelim” diye düşünmeliler.
Bizlerde Yozgat’ta sokakta çarşıda pazarda düğünde cenazede vatandaşın nabzını rahatlıkla tutabiliyoruz.
Bizler ağaç kovuğundan çıkmadık. Akşam olunca dağda ki mağarada yalnız başımıza yaşamıyoruz.
Sabah kalkınca elimizde mızrak önümüzde yaprakla dolaşmıyoruz.
Anket;siyaset ve devlet yönetiminin gören gözü tutan elidir..