Türkiye İnternet Gazetecileri Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel, Türkiye’deki yerel basının yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti. “Medyanın Hali Duman: Bir Mesleğin Sessiz Çığlığı” başlıklı makalesinde Geçgel, özellikle Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayımladığı tasarruf tedbirleri genelgesinin, yerel basın için “ölüm fermanı” niteliğinde olduğunu ifade etti.
“BASIN, HABER YAPMAKTAN ÇOK AYAKTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR”
Geçgel, uzun süredir ekonomik baskı altında bulunan basın sektörünün, son genelgeyle birlikte daha da zor duruma düştüğünü belirterek, “Gazete kokusunu içimize çektiğimiz o sabahlar bir bir tükeniyor. Mikrofonların, kameraların sesi kısılıyor. Medya mensupları artık haber yapmaktan çok geçim derdiyle boğuşuyor.” dedi.
Yerel gazetelerin, televizyonların ve radyoların büyük ölçüde kamu ilan ve tanıtım gelirlerine dayandığını hatırlatan Geçgel, bu gelirlerin kesilmesinin sektöre ağır darbe vurduğunu vurguladı.
“TASARRUF TEDBİRLERİ, BASIN İÇİN EKONOMİK BİR KISKACA DÖNÜŞTÜ”
Genelgeyle birlikte kamu kurumlarının ilan ve tanıtım bütçelerinin sınırlandırılmasının, özellikle Anadolu medyasını nefessiz bıraktığını dile getiren Geçgel, şunları kaydetti:“Birçok gazeteci bugün ‘yarın matbaayı çalıştırabilecek miyiz?’ endişesiyle yaşıyor. Radyolar, elektrik faturasını ödeyemedikleri için yayınlarını kesiyor. İnternet siteleri kapanıyor. Bu tabloyu tasarruf olarak sunmak, aslında sessizliği kabullenmektir.”
“BASINA DESTEK, DEMOKRASİYE YATIRIMDIR”
Basının sadece bir meslek değil, demokrasinin nefes borusu olduğunu vurgulayan Geçgel, devletin tasarrufu yanlış yerden başlattığını belirtti.
Geçgel, “Bir yandan kamu kurumlarında lüks harcamalar sürerken, diğer yandan basının elindeki son destek çekiliyor. Oysa basına ayrılan bütçe, devletin lüks giderleriyle kıyaslandığında devede kulak bile değildir. Ancak etkisi büyüktür. Çünkü basına verilen her kuruş, demokrasinin kendisine yapılan yatırımdır,” ifadelerini kullandı.
“BASININ SUSTUĞU BİR ÜLKE, HALKIN GÖZLERİNİN BAĞLANDIĞI BİR ÜLKEDİR”
Geçgel, yerel basının çökmesinin sadece gazetecilerin değil, toplumun tamamının kaybı olacağını dile getirerek, “Eğer bu gidişata ‘dur’ denmezse, ülkemizin dört bir yanında gazeteler, radyolar ve televizyonlar kapanacak. Basının sustuğu bir ülke, halkın gözlerinin bağlandığı bir ülkedir.” dedi.
“BASINA DÜŞMAN DEĞİL, DOST OLUNMALI”
TİGAD Genel Başkanı Geçgel, devletin basını yük olarak değil, demokrasinin temel direği olarak görmesi gerektiğini belirterek, “Basına yapılan ekonomik kıskacın adı tasarruf değil, zulümdür. Bu zulümden medyayı kurtarmak sadece gazetecilerin değil, bu ülkenin her bir vatandaşının ortak görevidir. Çünkü basın sustuğunda artık kimse konuşamaz.”şeklinde konuştu.
Okan Geçgel, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın tasarruf tedbirleri kapsamında kamu ilan ve tanıtım bütçelerinin kısıtlanmasının yerel basın için yıkıcı sonuçlar doğuracağını belirtti. “Tasarruf adı altında medya susturuluyor” diyen Geçgel, devletin basına destek olmasının demokratik bir zorunluluk olduğunu vurguladı.