enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,3429
EURO
49,1123
ALTIN
5.498,12
BIST
10.737,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

“Bir dağ gitti, ardından bir dağ daha…!”

“Bir dağ gitti, ardından bir dağ daha…!”
12.11.2025
A+
A-

21 Temmuz’da babamı kaybettim. Onun acısını hâlâ sindirememişken, 4 Kasım 2025’te bu kez annemi, ani bir rahatsızlık sonucu ebediyete uğurladım.
Allah, her ikisinin de mekânını cennet eylesin. Babama da, anneme de bir vakit namaz borcu olmadan, Kur’an ehli insanlar olarak bu dünyadan göçmek nasip oldu.
Arkalarında sayısız hatim, tertemiz bir ömür ve örnek bir ahlâk bıraktılar.

Acımızın tarifi imkânsız… Ruhumda, gönlümde, aklımda tarifsiz bir boşluk var. Babama üzüldüm, ağladım… ama anneme yandım, ciğerlerim dağlandı.
Bir evlat olarak ikisinin de hakkını ödeyemem. Ne bir kırgınlık, ne bir tartışma… Hali hayatlarında elimden gelen her şeyi yapmaya, maddi ve manevi sorumluluklarımı yerine getirmeye gayret ettim.

Cenazemize katılan, acımızı paylaşan herkese minnettarım. İlimizde görev yapan saygıdeğer Valimiz Sayın Mehmet Ali Özkan başta olmak üzere;
AK Parti Milletvekillerimiz Abdülkadir Akgül ve Süleyman Şahan, MHP Milletvekilimiz İbrahim Ethem Sedef, İYİ Parti Milletvekilimiz Lütfullah Kayalar, Bozok Üniversitesi Rektörümüz ve isimlerini tek tek yazamadığım bütün dost, akraba ve arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum.
İnanın her birinizin ismi aklımda, hakkınızı helal edin…

Bir Gurbetin Hikâyesi

Babam yaklaşık otuz yıl Almanya’da işçi olarak çalıştı. Gurbet ellerde tek başına yaşadı, bizleri uzaktan sevdi.
O yokken annem, dört çocuğuyla tek başına hem annelik hem babalık yaptı. Evde babanın yokluğunu ancak yaşayan bilir.
Biz, Yozgat Tuzkaya Mahallesi’nde, 80 öncesinin o çalkantılı günlerinde büyüdük. Her gün sağ-sol kavgalarının, sokak çatışmalarının arasında; annem çoğu gece silah sesleriyle sabahlardı. Ne uykusu vardı, ne korkusu belli… ama biz uyuyabilelim diye hep güçlü görünürdü.

Annem hem annemdi, hem dostum, hem sırdaşımdı. Bize hep,

“Aman yavrum, babanız gavurun kahrını çekiyor,”
derdi, hiçbir zaman babamı kötü anmadı.

Evimizin bereketi, sokağımızın ışığıydı. Cömertti, eli açıktı, misafirsiz gönderdiği kimse olmazdı. Elinin değmediği yemek, tatmadığı komşu yok gibiydi.
Çarşı pazarı bilmezdi, kendi ayağına çorap bile almamıştır. Kız kardeşim ya da eşim yapardı o işleri. O sadece dua eder, sabreder, halinden şikâyet etmezdi.
Zahide Hoca Hanım’ı çok severdi, dini sohbetlerini kaçırmazdı. O sohbetler, annemin gönül bahçesinin çiçekleriydi.

Bir Dağ Kayboldu, Sonra Bir Dağ Daha…

İnsan babasını kaybedince arkasındaki dağ yıkılıyor. Ama hem annesini hem babasını kaybedince, artık rüzgâra karşı savunmasız kalıyor.
Hayatın anlamı bir başka türlü kayboluyor. Sanki içinden bir şey eksiliyor, bir daha yerine gelmeyecek bir parça…

Her anne-baba kıymetlidir elbette. Ama yaşayanlar için söylüyorum: Onlar yanınızdayken kıymetini bilin.
Bir gün bu satırları benim gibi, gözyaşları içinde yazmak zorunda kalabilirsiniz. Anne ve babayı kaybedince insan yeniden çocuklaşıyor; bir başka halden hale…

Benim için annem hep güçlü bir kadındı. Ben düştüğümde koşan, yandığımda saran oydu. Varlığı umut, yokluğu tarifsiz bir yangın.
Hayat yolculuğumda en güvenli liman hep o oldu. İyi ki annemdi, iyi ki babam onun yanındaydı.

Başta annem ve babam olmak üzere, ahirete göçmüş bütün geçmişlerimizin ruhu için bir Fatiha…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.