“Şüphesiz Allah adaleti iyilik yapmayı yakınlara yardım etmeyi emreder, hayasızlığı, fenalığı ve azgınlığı yasaklar.O,düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor”Nahl suresi 90. Ayet buyuruyor Rabbimiz
Adaletin olduğu yerde tarafsızlık içi boş bir eylemdir…
“Cehennemin en kavurucu yeri ahlâk ve adalet krizinin olduğu zamanlarda tarafsız kalanlara ayrılmış olmalıdır.” İtalyan Dante böyle diyor.
Liyakati kendinden menkul kişilerin gösterişten ibaret ibadetiyle muhafazakâr kisvesine bürünmüş , hımbıl, beceriksiz tavrıyla hak ve hukuka sığmaz işlerde “Ben tarafsızım efendim!” demeleri kadar aşağılık bir davranış biçimi yoktur. Ey hımbıl! Tarafsızlığınız adaletsizliğe sebep oluyorsa siz ondan ilk sırada mes’ulsünüz. Özel, resmi veya sivil toplum kuruluşlarında sıkça rastlanan kaypak yönetici tiplerinden en nefret ettiklerim “tarafsızlar”dır. Doğrudan, hakikatten, adaletten, haktan, devletten, milletten, mazlumdan, yetimden yana olmak varken nedir bu suya sabuna dokunmamak? Başka yanlar yancılıktır, yavşaklıktır…
Suya sabuna dokunmamak ise aslında ruhen ve bedenen kirli kalmak demektir. Tarafsız değil adaletli davranmak insana yaraşır.
Fikrinde istikrarlı olmayan kaypak tipler kaygan zeminde oynarlar.
Tarafsızlığı Adalet sayan tipler o kadar çoğaldı ki etrafımızda demeyin gitsin..
Tarafsızım demek çok kolaydır ama adaletliyim demek bilgi ister tecrübe ister cesaret ister.
Konu sadece mahkemelerden beklediğimiz adalet değil ki
Konu siyasette, ticarette sosyal ilişkilerde, aile içinde, bürokraside hayatın her alanını anlatmaya çalışıyorum.
Millete hizmet etmeme yarışındaki zübükzâdelerle işimiz var. Onların adalet diye bir değeri zaten yoktur. Sözde “eşitlikçi, emekçiden yana ama alın terine saygıdan eser yok ve fiilen yiyici takım…
Televizyonda sosyal medyada gazetelerde açıktan aleni sohbet etmeyi beceremeyen tipler Savcıyı, hakimi, yargı organlarını velhasıl bütün adli makamları tehdit edenlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey her zaman adalet olacaktır.
Cemil Çiçek abiden duyduğum bir söz hepimizin kulağına küpe olmalıdır “Adalet oksijen gibidir. Varlığında önemsenmez ama yokluğunda çok ciddi biçimde ihtiyaç duyulur. Yoksa hayat hakkınız kalmaz.”
Adaletli olmak ve adalete saygı duymak daima meşru zeminlerde kalmak için en önemli ve belki de yegane davranıştır.