Cenabı Allah bizleri dünyaya eşrefi mahlûkat olarak getirdi.
Öyleyse dünyaya geldiğimize yaşadığımıza değsin değmeli.
Sevgiyi saygıyı edebi adabı hayatımızın merkezine koyduğumuzda insani değerlere önem veriyoruz demektir.
İnsan öylesine uçlarda olabilir ki içinde bulunan yaşayan bile farkına varamaz olan biteni.
İnsan aşağılıkların aşağısı veya meleklerin bile kıskandığı erişilmesi çok zor alan bir yelpaze hayatı boyu gider gelir.
İnsan hayatı boyunca kendisinin bazı konularda sağlam ve sabit fikirli bazı konularda zamana göre yaşına göre yaşadığı bölgeye göre eğitim durumuna göre ekonomik şartlarına göre değişken fikirli olur olmalıdır.
Vatan bayrak Devlet Millet Milli ve Dini konularda sağlam fikirli olmalı…
Sanat, sosyoloji, felsefe edebiyat ve siyasi konularda herkesin kendine göresi olmalıdır.
İşte sevgi ve saygı tamda değişken fikirlerde şazım hususlardır.
İnsan fıtratı yaratılışı itibariyle gelişmeye öğrenmeye ve yeniliklere açık bir yapıdadır.
Samimiyet, sadakat, dostluk, arkadaşlık, yardımlaşma, dayanışma duyguları fıtridir ve gelişmeye müsait konulardır.
İnsan bazen de yaptığı iyiliklerin yardımların karşılığını alamaz göremez. Sizin elinden tuttuğunuz destek verdiğiniz kefalet koyarak bir yerlere gelsin diye çabaladıklarınız istediği yere gelince il önce sizi sırtında kambur görür..
Körün gözü açıldığında ilk kırdığı şey bastonudur.
Hiç şaşmaz kuraldır
Kurtarıcı rolüne girip destek olduğunuz kişinin
Güçlendiği zaman ilk bırakacağı kişi siz olursunuz
Çünkü size baktıkça eski zayıflığını hatırlayacaktır.
Hz. Adem’le başlayan hayat yolculuğu kıyamete kadar bu minval üzere devam edecektir.
Hele günümüzde öyle şeylere şahit oluyoruz ki yok artık bu kadarına da pes dediğimiz konularla karşılaşıyoruz.
30 yıllık evliliğini bitirme kararı alan karı-kocanın mahkemede birbirleri aleyhine yaptıkları konuşmaları duyunca sanki bunlar iki düşman zannedersiniz. Gençliklerinin en güzel yıllarını hayatlarının baharını birlikte yaşamamışlar her zaman tartışma kavga içindelermiş gibi hissedersiniz.
İnsan her şey iyi güzel başarılı istedikleri olunca farklı, karşısında ki muhatabı istediğini yapmayınca çoook daha farklı davranış sergiliyorlar.
İnanın bizim kuşak 50/60 yaş kuşağı alıştık bu travmalara başımıza gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi ama X/Y/Z kuşağının bu tür davranışlara karşı hazır olduğunu düşünmüyorum.
Onlar haz ve hız çağında yaşıyorlar ellerindeki imkanlarını sevdiklerini o kadar kolayca bozuk para gibi harcıyorlar ki …