enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
40,1704
EURO
47,0707
ALTIN
4.336,96
BIST
10.358,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yozgat
Açık
34°C
Yozgat
34°C
Açık
Pazar Parçalı Bulutlu
31°C
Pazartesi Açık
31°C
Salı Parçalı Bulutlu
28°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
28°C

Zenginlik Geldi, Mahcubiyet Gitti

Zenginlik Geldi, Mahcubiyet Gitti
20.05.2025
A+
A-

Kur’ân-ı Kerîm’de Cenâb-ı Allah birçok ayette hüküm koymuştur. Mallarımızla, evlatlarımızla, nefislerimizle, gizli-açık şeylerle imtihan olunacağımızı emrediyor.

Bizim camiye genellikle fakir fukara, garip guraba, kenar mahallelerde oturan, yoklukla büyümüş insanlar gelir. Kışlık ayakkabısı bazen olup bazen olmayan, kışlık pardösüsü abisinin ya da babasının eskisi olan, evinde sobanın günün sadece belli saatlerinde yandığı, mutfak dolabının dahi olmadığı, telli dolaplarla idare edilen, oturma odası, yatak odası, salon takımı gibi eşyaların bulunmadığı, iki kardeşin yan yana yer yatağında yattığı, sabah kalktığında evdeki nem ve rutubetin kıyafetlere işlediği, kimi zaman kıyafetleri üzerimizde kurutarak yaşadığımız, haftada bir banyo yapılan, banyoda duş jeli ya da krem yerine sadece beyaz sabunla yıkandığımız dönemleri çok iyi biliyorum. Okuldaki eğitim hayatımız vasatı hiçbir zaman aşmayan, ne en önde ne en arkada olan, sadece sınıfı geçecek kadar çalışan öğrenciler olarak geçti.

 Gençlik yıllarında kız arkadaşlık kavramını hiç tanımamış, kızlarla yan yana dahi gelmemiş, helal-haram çizgisini gözeten, muhafazakâr insanlar olarak yetiştik. Hasbelkader iki yıllık ya da dört yıllık orta düzey üniversiteleri bitirenler oldu içimizde. Çoğunlukla açıköğretim fakültesi mezunu olabilen arkadaşlarımız vardı. Sonra iş hayatı başladı. Kimi devlette, kimi özel sektörde, kimi kendi işini kurarak çalışma hayatına atıldı.

Bu arkadaşlarımızın en büyük hedefi, ülkemizin yönetiminde bizim değerlerimizi temsil eden, bizi anlayan, bizim gibi yaşayan insanların söz sahibi olmasıydı. Evlilik çağına geldiğimizde, annemiz başta olmak üzere, akrabalar aracılığıyla, askerlik görevini tamamlamış, iş sahibi olmuş arkadaşlarımıza helal süt emmiş, gözü açılmamış, çeyizini el işiyle yapmış, abdestli, namazlı ve muhakkak kapalı kızlar arandı ve bu doğrultuda evlilikler yapıldı.

AK Parti iktidarıyla birlikte, Milli Görüş camiası içinden gelen, yukarıda çizdiğim hayatı yaşamış insanlar bazı makamlara geldiklerinde, onlarda bir değişim gözlenmeye başladı. Bizler de bu değişimleri hayretle, kimi zaman öfkeyle, kimi zaman ise empatiyle karşıladık; ama eleştirilerimizi de esirgemedik.

 İçimizden makam sahibi olan arkadaşlar, önce sakalını, sonra bıyığını, ardından kıyafetlerini değiştirdi. Marka ayakkabılarla, bunu sanki bir başarıymış gibi sunanlarla oturup kalkmaya başladılar. Ekonomik olarak güçlenen bazı arkadaşlar, lüks ve konforlu arabalara binmeye, aile yemeklerini lüks restoranlarda yemeye başladılar.

Evliliğinin üzerinden 20 yıl geçmiş, birkaç çocuk babası, geleneklerine bağlı insanlar; makam, statü ve maddi durumlarının değişmesiyle bambaşka kimliklere büründü. Bu durum öylesine ayyuka çıktı ki artık bizim camia, lüksün, şatafatın, israfın zirvesine ulaşmış durumda. Bütün bunları neden anlatıyorum? Çünkü toplum, bu olan bitenleri görmezden gelmiyor. Bu hayatların nasıl kurulduğunu, zenginliğin nereden geldiğini sorguluyor. Fakat bu insanlar, sanki böyle bir hayata doğmuşlar gibi toplumdan anlayış bekliyorlar. İşte AK Parti’yi bekleyen en büyük sıkıntı ve toplumda anlatılması, anlaşılması en zor durum budur. Dünün idealist insanları, bugün değişen statüleri ve zenginlikleriyle hem kendilerini izah edemiyor hem de toplumda açtıkları yaraları göremiyorlar. Bu anlattıklarım; bürokraside, siyasette, iş dünyasında ve toplumun her kesiminde bilinen, konuşulan, eleştirilen ve neticede AK Parti’ye zarar veren, verecek olan gerçeklerdir. AK Parti’nin tekrar milletin gönlüne girmesi, işte bu insanların hayatlarındaki değişim yüzünden sekteye uğramıştır. Benden söylemesi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.