Sırtımızda yumurta küfesi var; salladıkça, birbirine değdikçe kırılmaya müsait.
Coğrafyamız, ekonomimiz, etnik yapılarımız, siyasette yaşanan çekişmeler her geçen gün ağırlaşıyor.
Ortadoğu’da yaşanan olaylar; siyasi, sosyal, ekonomik ve soy bağları ile bizleri yakından ilgilendiriyor. Yani demem o ki, Ortadoğu hapşırsa biz nezle oluyoruz…
Adım attığımızda birbirine çarpacak ve kırılacak yumurtalar var. Çakılı kaldık; ne ileri ne de geri gidebiliyoruz.
Bölgedeki Müslüman halkları yöneten iktidarların, ABD himayesinde İsrail’in politikalarına teslim olmalarının sebebi de aynı. Hep tekrarlanıyor: Kasap et derdinde, koyun can derdinde. Bu coğrafyada koyunlara kimse yaşama hakkı tanımaz.
Çevik olmamız lazım, çabuk olmamız lazım, çare üretmemiz lazım…
İsrail’in istediği, Türkiye’yi Suriye’de Kürtlerle karşı karşıya getirmek.
İsrail’in istediği, Arap coğrafyasında lafı sözü geçmeyen bir Türkiye imajı yaratmak.
İsrail’in istediği, bu yıl beklediğimiz turizm gelirlerini baltalamak.
İsrail’in istediği, Türkiye’yi Amerika ile Rusya arasında tercihe zorlamak.
İsrail’in istediği, iç siyasette Cumhur İttifakı’nı dağıtmak.
İsrail’in istediği, Türkiye’yi ölümü gösterip sıtmaya razı etmek…
Bu istekler daha da uzatılabilir…
Ama şunu herkes bilsin ve bilmelidir ki; Tayyip Bey ve Devlet Bey başta olmak üzere siyaset ve devlet adamlarımız, bizim sırtımızdaki yumurta küfesini sapasağlam menziline ulaştıracaktır.
Cesaretle, güven, birlik ve beraberlik ile üstesinden gelemeyeceğimiz meselemiz yoktur.
Parayı, ekonomik gücü silaha dönüştürmüş olan siyonizm elbet yıkılacaktır…
Gecenin en koyu karanlığı, aydınlığa en yakın zamandır…