Ülke olarak içinden geçtiğimiz siyasi, sosyal ve ekonomik konularda herkes kendisi açısından bir değerlendirme yapıyor. Herkes bilgisi, görgüsü, öngörüsü, tecrübesi ve etrafından aldığı telkinlerle bir yol haritası ve ajanda oluşturuyor.
Cumhur İttifakı’na göre muhalefetin eksiği çok…
Muhalefet partilerine göre ise iktidarın doğrusu hiç yok.
Terörle mücadele ve teröristle mücadelede gelinen noktada, bilgi eksikliğinden kaynaklanan olumsuz eleştiriler ayyuka çıkmış durumda. Bununla ilgili iktidar partisi ve Cumhur İttifakı ortakları, kamuoyunu Türkiye Büyük Millet Meclisi üzerinden bilgilendirmek durumundadır.
Yapan “Yaptım” diyor ama ne yaptığını kimse bilmiyor.
Eleştiren “Yanlış yaptın” diyor ama neyi yanlış yaptığını söyleyemiyor.
Bilgi önemli bir güçtür; bilgi kaynaktır, bilgi ufuk, bilgi her şeydir…
Hükümetin bir yol haritası elbette vardır. Devletin önemli makamları ve kurumları bu konuda gerekli altyapı çalışmalarını yapmışlardır. Ancak eksiklik, şu anda kamuoyunun olanı biteni bilememesidir. Bu nedenle, eski köye yeni adetler getirme çabaları ortaya çıkmaktadır.
En büyük muhalefet hatası ise “Ülkeyi sattılar”, “Perişan ettiler”, “Ülke bölünmek üzere” gibi, akla hayale gelmedik ve ipe sapa gelmez yorumlar yapmaktır. Esasen bunun temel nedeni bilgi eksikliğidir.
Elbette muhalefet partisi de bu ülkenin, siyasetin ve demokrasimizin önemli bir parçasıdır. Ancak sırf konuşmuş olmak için konuşmak ya da sadece lafın peşinden gitmek hiçbir şey kazandırmaz.
Ülke olarak içinden geçtiğimiz siyasi ve ekonomik konular ile terörle mücadelede yapılan çözümleri topluma açıklama krizindeyiz. Toplumun önüne çıkan her siyasetçi, elinde bir reçete varmış gibi davranıyor.
Kamuoyu, “Devlet merkezli, planlamacı bir model çıkacak mı?” diye beklenti içerisindedir. Bilgiyi vermezseniz, paylaşmazsanız otoriterleşmenin önü açılabilir!
Kısa, orta ve uzun vadede neler yapılacaksa bunları 85 milyon merakla beklemektedir. Temel insan hakları, demokrasi ve özgürlükler bilgiyle gelişir ve büyür. Fikir, vicdan ve ifade hürriyeti bilgi ve yol haritasıyla güçlenir.
Yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin her birinin diğerleri üzerinde yaptırım gücünü koruması, terörle mücadeledeki bilgilerin paylaşılması ile mümkündür.
Terörle mücadelede tatmin edici cevaplar veremeyen hiçbir siyasi aktör, krizi çözme iddiasında bulunamaz. Doğru soruları sormak vatandaşın görevi, cevaplamak ise siyaset kurumunun sorumluluğudur.
Yapılan açıklamalar, yol haritasını bildirmekten çok uzakta…
Benden söylemesi…