enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
40,2141
EURO
46,8745
ALTIN
4.320,80
BIST
10.225,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yozgat
Parçalı Bulutlu
29°C
Yozgat
29°C
Parçalı Bulutlu
Çarşamba Parçalı Bulutlu
27°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
30°C
Cuma Açık
33°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
29°C

Toplum Mühendisliği

Toplum Mühendisliği
14.06.2025
A+
A-

İnsan, ifade özgürlüğü ile beraber irade özgürlüğü ile de insandır.
İnsanın asaleti yüzünden, gözünden anlaşılmakla beraber sözüyle de taçlanır.

Konuşurken yutkunarak konuşan,
Konuşurken dudakları titreyen,
Konuşurken kaşlarını çatarak konuşan insanlar olduk.

Toplum olarak gerginlik öylesine arttı ki, demeyin gitsin…
Trafikte, ticarette, yolda yürürken, siyaset yaparken, konuşurken… Konuşma ses tonumuz en yüksekte, bağırarak konuşuyoruz.
Herkes yapacağı işte aşırılığa kaçıyor, ölçüyü kaçırıyor.

Bu kadar yüksek enerjinin olması, insanları da toplumları da akıl, beden ve ruh sağlığı açısından olumsuz etkiliyor. Böyle zamanlarda zihinleri kirlenmekten korumak zordur.

Toplumu ve insanları “sürü psikolojisiyle” yönetme kabiliyeti bulunan güç odakları, kendi istek ve taleplerini medyadan, sosyal medyadan öylesine ustalıkla aktarıyorlar ki, onları izleyen ve dinleyen toplum, bilerek veya bilmeyerek onların dümen suyuna giriyor.

Hakim odaklar, yaptıklarını halkın onaylamasını isterler ve bunu sağlamak için de bütün iletişim araçlarıyla zihinler üzerinde bir abluka oluştururlar.
İşte bu durum, insanların normal hayatını da derinden etkiliyor.
Kendisini ispat etmek için, “vur” deyince “öldürüyorlar.”

Yukarıdan aşağı hiyerarşik bir yapıda, “altta kalanın canı çıksın” halini yaşıyoruz maalesef…
İradelerimiz ipotek altında…
Siyasi, sosyal, ekonomik beklenti ve şartların gereği geldiğimiz nokta bu.

Hızla değişen gündem, “toplum mühendisliği” diye yeni bir meslek üretti.
Bu konu artık bilimsel çalışmalarla da destekleniyor.
Herhalde… Türkiye bunu çok yaşadı.

Darbe sonrası dönemlerde “kötü”leri onlar belirledi, halkta da onların “kötü” olduğuna dair kanaat oluşturmak için her yolu denediler. Cepheye ilk sürülen medya oldu.
Kime iyi, kime kötü; kim masum, kim suçlu olduğuna dair…
Kitlelerin zihninde de epey tortu bıraktılar.

Daha sonra bağımsız mahkemeler verdikleri kararlarla, dünün suçlularını bugünün masumları yaptı.
Ve bizler yine apışıp kaldık…

Bu durumun en önemli sebebi, zihinsel tembelliktir.
Dört işlemi kafasından yapan toplum, hesap makineleri çıktıktan sonra böyle oldu…

Günümüzde lise mezunu gençlerin çarpma, bölme, toplama, çıkarma işlemlerini yapamıyorken mezun olmaları, toplum mühendislerinin elini daha da güçlendirdi.

Cebimizdeki telefonların bizden daha akıllı olduğu bir dönemdeyiz.
Elbette bu teknolojiyi yapanların ilk hedefi zihinlerimizdi.
Ve itiraf ediyorum: Başardılar.

Zihnimiz tembelleşince, kabiliyetlerimizi kaybediyoruz.
Sonra ne mi oluyor?..
Özü sakat olan toplum mühendisliğiyle yaşamaya mecbur kalıyoruz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.