Edep ve ahlâk sahibi olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Yaptığı her işte ve eylemde adaletli ve hakkaniyetli davrananları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
İlmini yalnızca milleti, ülkesi ve insanlık âleminin hayrı için kullananları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Makamını, mevkiini, yetkisini, sosyal ve ekonomik statüsünü insanlara hizmet için kullananları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Sevgi ve saygıda riyâdan; sözde ve davranışta gıybetten; ticarette ve rekabette haramdan uzak olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Siyasette dürüst, adalette tavizsiz, hayır ve hasenatta gösterişsiz olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Fikrinde tutarlı, inancında samimi, gittiği yolda kararlı olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Verdiği sözde duran, ahde vefa ile sadakati kendine sıfat edinen, kendinden ve abdestinden emin olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Kendi nefsi için istemediğini başkası için de istemeyen, hakikatli ve gönlü zengin olanları;
Hayatının her ânında milletinin her ferdinin ilim ve irfan yolunda, talim ve terbiyede, iktisadi ve sınai alanda gelişmesi ve ilerlemesi için akıl ve alın teri dökenleri ve buna hazır olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Edebiyatta, mûsikide, resimde, hüsn-i hat ve tezhip sanatında; bilumum bedii sahada güzel işlerle meşgul olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Belâgatte, hitabette ve kelâmda maharetli olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Ağaca, çiçeğe, meyveye, yaprağa; bahçedeki kızıl güle, güle yanan bülbüle, havada uçan kekliğe, dala konup ötüşen kuşlara, suda yüzen balığa, karada gezen karıncaya, kayaya konan kartala ve doğana hürmeti olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Yaratan’dan ötürü yaratılanı hoş gören, gönlü insan sevgisiyle dolu olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
İşinin ehli olmayı birinci vazife kabul edip, layık olmadığı bir iş ve eylemden uzak duran erdem sahibi olanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Aç olanı doyuranı, çıplağı giydireni, yetimi, öksüzü, fakiri fukarayı kollayanları sevmeli ve onlara saygı duymalıyız.
Konu, ulvî bir konu… Elbette daha da çoğaltmak mümkündür.
Yazdıklarımın hepsi bir insanda belki bulunamayabilir.
Ancak birisine dahi sahip olsa bir insan, faydalı olur.