enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,0611
EURO
48,5574
ALTIN
5.413,42
BIST
10.971,52
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yozgat
Parçalı Bulutlu
16°C
Yozgat
16°C
Parçalı Bulutlu
Cumartesi Açık
17°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Çok Bulutlu
19°C
Salı Açık
16°C

Öğrenciler arasında görünmeyen tehlike

Öğrenciler arasında görünmeyen tehlike
21.10.2025
A+
A-

Bir zamanlar çocuklar sokaklarda koşar, oyun kavgasını akşam unuturdu. Şimdi çocuklarımız odalarında, ekranlarının karşısında, kalplerinde görünmeyen yaralarla baş başa.

Yeni çağın görünmez canavarı artık savaş meydanlarında değil; okul koridorlarında, mesaj kutularında, sosyal medya hesaplarında dolaşıyor. Adı: akran zorbalığı.

Bu, bir çocuğun başka bir çocuğa uyguladığı sistematik, tekrarlayan ve güç dengesizliğine dayalı şiddet biçimidir. Kimi zaman sözle, kimi zaman dışlamayla, kimi zaman da dijital bir mesajla gerçekleşir.

Fiziksel şiddet kadar duygusal ve sosyal şiddet de yıkıcıdır. Çünkü görünmezdir, ama izleri kalıcıdır.

Bugün çocuklar arasında artık yumruk değil, etiket atılıyor. Bir gülüşle, bir paylaşımda bahsetmemekle, bir grup sohbetine almamakla, bir “beğenmemekle” yıkılıyor genç ruhlar. Yeni çağın zorbalığı, teknolojinin soğuk elleriyle kalpleri sıkıyor.

Sosyolojik Köken: Rekabet ve Yalnızlık Çağı

Toplumun mikro laboratuvarı olan okul, artık dayanışmanın değil, yarışmanın mekanı. Çocuk, daha küçük yaşta kıyasla, rekabetle ve performans baskısıyla tanışıyor. Birinci olamazsa değersiz hissediyor; “diğerini geçmek” başarı ölçüsü hâline geliyor. Bu sistemde sevgi değil üstünlük, dostluk değil öne geçmek ödüllendiriliyor.

Sosyolojik olarak, bu çağın çocukları kolektif aidiyet duygusunu yitiriyor. Mahalle kültürü çözülmüş, akrabalık bağları gevşemiş, arkadaşlıklar ekranlara sıkışmış durumda. Birlikte gülmek yerine “birini dışlamak” eğlenceye dönüşüyor. Sanal güç, gerçek gücün yerini alıyor.

Psikolojik Derinlik: Kırılan Benlikler

Zorbalığın hem faili hem mağduru aslında aynı çağın çocukları. Bir yanda sevgisiz büyümüş, değersizlik hissiyle baş eden, başkalarını ezerek var olmaya çalışan çocuklar; diğer yanda sessizce içine kapanan, gözyaşlarını saklayan, “belki hak ettim” diyen kırılgan ruhlar.

Psikoloji bize şunu söylüyor: Bir çocuk başkasına zarar veriyorsa, önce kendi iç dünyasında bir yara vardır. Bir çocuğun sesi kısılmışsa, önce çevresi susmuştur. Bir çocuk alay ediyorsa, belki kendi evinde alay edilmiştir. Yani zorbalık aktarılır; sevgisizlik, sevgisizliğe dönüşür. Ve bugün, ekran başında küçücük bir “yorum” bile o çocuğun özsaygısını yerle bir edebiliyor.

Modern çağ, incitmenin kolay, onarmanın zor olduğu bir psikolojik iklime dönüştü.

Neden Bu Kadar Yaygınlaştı?

Çünkü teknoloji, zorbalığa yeni bir zemin sundu: siber zorbalık. Artık zorbalık okul çıkışında bitmiyor; gece yarısı bildirim sesiyle yeniden başlıyor.

Çünkü aileler meşgul, çocuklar duygusal bağdan mahrum. Evde duyulmadığı için sosyal medyada görünmek istiyorlar.

Çünkü okullar rekabetle, sistemler puanla, toplum statüyle ölçüyor insanı. Çocuk, “başkası üzerinden” değer kazanmayı öğreniyor.

Çünkü sevgi dili azaldı, empati eğitimi yok, sabır öğretisi unutuldu.

Akran zorbalığı, bir çocuğun sadece çocukluğunu değil, geleceğini de çalabilir. Araştırmalar, zorbalığa maruz kalan çocuklarda depresyon, kaygı bozukluğu, sosyal fobi ve intihar eğilimi riskinin arttığını gösteriyor. Kendine güvenini kaybeden bir çocuk, ileride topluma da güvenemez.

Zorbalık sadece bireyi değil, toplumsal dokuyu da çürütür. Çünkü güçlü olanın güçsüzü ezdiği bir model okulda başlar; yetişkinlikte iş yerine, siyasete, aileye taşınır.

Çözüm: Sevgi ve İyilik

Çocuğu yalnızca ders başarısıyla değil, kalbinin inceliğiyle de ölçmeliyiz. Bir tebessüm, bir paylaşım, bir dost eli… Zorbalığı yenmenin en güçlü silahı iyiliktir.

Bu çağın en tehlikeli yanı, kötülüğün artması değil; iyiliğin susmasıdır.

Unutmayalım: Bir çocuğu kaybetmek, bir nesli kaybetmektir. Zorbalığı değil, merhameti bulaştıran bir toplum olalım.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.