Kiracı: Gazetecilerin çalışma şartlarına bir takım kısıtlama getirildi

Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Osman Hakan Kiracı, 10 Ocak 1961’den bu yana yana geçen 55 yıllık süreçte gazetecilerin çalışma şartlarına bir takım kısıtlamalar getirildiğini söyledi. Kiracı, “Günümüzde 212 sayılı yasa evrensel normlara ve günün koşullarına göre yeniden düzenlenmeli ve ayrıca basın özgürlüğünün önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.” dedi.
Kiracı, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, 10 Ocak 1961 tarihinde yürürlüğe giren 212 sayılı yasanın Türk basınında bir milat oluşturduğunu 10 Ocak gününün gazete patronlarının değil, basın organlarında fikir işçisi statüsünde görev yapan gazetecilerin özel günü olduğunu vurguladı.
Kiracı şunları kaydetti: “Bundan 55 yıl önce çıkarılan 212 sayılı yasa “Gazetelerin emekçileri” olarak tabir ettiğimiz gazetelerin fikir işçisisi statüsündeki çalışanlarına her yönden geniş kapsamlı sosyal haklar getirmişti. Meslektaşlarımızın özlük ve ekonomik haklarının genişletilmesi ve iş güvencesinin korunmasının yanı sıra editöryal bağımsızlıkları da teminat altına alınmıştı. Ancak aradan geçen 55 yıllık süreçte 212 sayılı yasa beklenilenin aksine daha da iyileştirilmediği gibi meslektaşlarımızın özlük hakları zaafa uğratıldı. Editoryal bağımsızlık rafa kaldırıldı. Gazeteciler artık tekelleşen medyanın yayın organlarında sansür ve otosansür baskısı altında çalışmak zorunda bırakıldı. Bu arada ekonomik ve sosyal haklardan yoksun bir şekilde çalıştırılan gazeteciler sıkca işsizlik sorunuyla karşı karşıya kaldı. Öte yandan Türkiye hedefteki gazetecilerin hapse atıldığı internet sitelerinin mahkeme kararı olmaksızın erişime kapatıldığı bir ülke haline geldi. Bu ülkede 2014 yılında yaklaşık 66 bin, 2015 yılında ise 103 bin internet sitesinin erişime kapatıldığı gerçeğini hatırlarsak basın ve ifade özgürlüğünün ne denli zorlaştığını görmüş oluruz.”
Özgürlükçü demokrasinin temel unsurlarından biri olan Türk medyasının çalışma şartlarının iyileştirilmesi açısından 212 sayılı yasanın evrensel standartlara göre yeniden düzenlenmesi ve basın özgürlüğünün de yine çağdaş normlara uygun bir şekilde sağlanması gerektiğine dikkat çeken Kiracı, “Son yıllarda gerek mesleki özlük hakları ve gerekse basın özgürlüğü açısından zor şartlar altında sabır ve özveriyle görev yapan bütün meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan gazeteciler Gününü içtenlikle kutlarım. Dönemin hükümeti 10 Ocak 1961 tarihinde basın sektöründe fikir işçisi statüsünde çalışan gazetecilerin özlük haklarına önemli kazanımlar sağlamak amacıyla 212 sayılı yasayı uygulamaya koydu. Öncelikle basın çalışanlarını ekonomik yönden rahatlatan 212 sayılı yasa o dönemin Türkiye Gazeteciler Sendikası ve basın örgütleri tarafından çalışan gazeteciler için ‘bayram’ olarak kabul edildi. Ancak 212 sayılı yasa, gazete patronlarını oldukça tedirgin etmişti. Bu nedenle Babıali’deki 9 ulusal gazetenin işvereni 212 sayılı yasayı protesto amacıyla gazetelerini 3 gün süreyle çıkarmama kararı aldılar. Ardından Babıali’deki tüm gazete çalışanları da Türk okurlarını gazetesiz bırakmamak ve patronların kararına reaksiyon göstermek için Türkiye gazeteciler sendikası çatısı altında bir araya gelip kenetlendiler ve 3 gün süreyle “Basın” adlı bir gazete yayınladılar. Gazete çalışanları bu tarihi ortak eylemleriyle gazete patronlarının direnişini kırdılar ve 212 sayılı yasaya da böylelikle işlerlik kazandırmış oldular. Eylemin sonunda da 10 Ocak günü geleneksel “Çalışan gazeteciler bayramı “olarak ilan edildi.” ifadelerini kullandı.