Demirer,“Tüm Zamanların En Başarılı 8’inci Bilim İnsanı” seçildi

TÜBİTAK ve TBMM Aziz Sancar Bilim Ödülleri sahibi, TÜBA Asli Üyesi Yozgatlı hemşehrimiz bilim insanı Prof. Dr. Taner Demirer, kök hücre bilimi alanındaki çalışmalarıyla dünya çapında tarihi bir başarıya imza attı. Dünyanın en prestijli bilimsel analiz platformlarından biri olan Scholars GPS, 2025 yılı “tüm zamanların bilimsel katkı sıralaması”nda Prof. Dr. Demirer’i kök hücre alanında dünyanın en başarılı 8’inci bilim insanı olarak ilan etti.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Demirer, geliştirdiği yenilikçi yöntemlerle kanser tedavisinde uluslararası standartları değiştiren çalışmaların öncüsü olarak biliniyor.

“BU GURURU CUMHURİYET’E BORÇLUYUM”

Küresel sıralamadaki başarısını değerlendiren Prof. Dr. Demirer, açıklamasında Cumhuriyet’in kendisine sunduğu fırsat eşitliğine vurgu yaptı.
Demirer, “Geliştirdiğimiz kök hücresi toplama yöntemleri ve oluşturduğumuz uluslararası standartlar sayesinde, bugün dünyanın dört bir yanında binlerce kanser hastası şifa buluyor. Bir köy ilkokulunda başlayan eğitim yolculuğumla ulaştığım bu noktayı, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘iki önemli eserimden biri’ dediği Cumhuriyet’e borçluyum.”dedi.

KÖK HÜCRE TEDAVİSİNDE DÜNYA LİTERATÜRÜNE YÖN VEREN İSİM

Prof. Dr. Demirer, yıllardır yürüttüğü bilimsel çalışmalarla hematoloji ve onkoloji alanında hem Türkiye’de hem de dünyada referans gösterilen bir isim hâline geldi. Kök hücre nakli üzerine geliştirdiği yöntemler, tedavi protokollerine sağladığı katkılar ve geliştirdiği uluslararası standartlar, birçok ülkede uygulanan tıbbi süreçlerin temelini oluşturuyor.

Aynı zamanda genç bilim insanları için ilham kaynağı olan Demirer, yetiştirdiği öğrenciler ve uluslararası iş birlikleriyle Türkiye’nin bilim dünyasındaki görünürlüğüne önemli katkılar sunuyor.

Türkiye’nin bilim gücüne küresel yansımalar Prof. Dr. Demirer’in Scholars GPS sıralamasında elde ettiği derece, sadece bireysel bir başarı olarak değil, Türkiye’nin bilimsel üretim kapasitesinin dünya çapındaki etkisinin artması bakımından da önemli bir kazanım olarak değerlendirildi./