Paran, pulun, mesleğin, siyasetin, partin, spor kulübün, namazın, niyazın, ibadetin, tarikatın senin olsun.
Bana insanlığın lazım dediğimiz günlerdeyiz.
Toplum öylesine kutuplaştı ki; televizyonlar insanları öylesine gerdi ki, artık canımız burnumuzda.
Birbirimize güleryüzü esirgiyoruz. Allah’ın selamını vermez, almaz olduk.
Komşuluk hukukumuza halel getirecek olaylarla karşılaşıyoruz.
Bizim yaşımız 80 öncesini ve 80 yılını değerlendirmeye, tahlil etmeye müsait.
Aynı mahallede, aynı caddede, aynı sokakta, aynı apartmanda yaşayan insanlar; sadece siyasi görüşleri farklı diye birbirlerine insana yakışmayan davranışlarda bulundular.
Sonuç? Hepimiz kaybettik.
Herkes başkasının hatasını, eksiğini, kusurunu konuşuyor.
Farklı düşünen, farklı yaşayan, farklı davranan insanlarla aynı dünyayı paylaşıyoruz ama birbirimize hayatı zindan ediyoruz.
Düğünümüzde, cenazemizde, işyerimizde, evimizde, alışverişte, sokakta yürürken, kahvede çay içerken, camide ibadet ederken herkesin bizim gibi olmasını beklemek abesle iştigaldir.
Yozgat’ta geleneklerimiz, adetlerimiz, örfümüz, aile ortamlarımız bizim en büyük değerlerimizdir.
Bunların dışında kalan, hakikate aykırıdır.
Bize yakışan; birlik, beraberlik, kardeşlik, barış, hoşgörü, tatlı dil ve güleryüzün hayatımızın merkezinde olmasıdır.
Yozgat’ta yaşamanın en önemli özelliği; faydalı ve güzel işler yapmak ya da yapanların yanında olmaktır.
Hayatımızda eser üretmek esas olmalıdır.
Giyimimizle, tıraşımızla, boyalı ayakkabılarımızla, jilet gibi ütülü pantolonlarımızla şehirde yaşamanın ve şehir kültürüne sahip bir insan olmanın örneğini yeni nesillere göstermeliyiz.
Devletimizin anayasada tarif ettiği vatandaşlık tanımına uygun yaşayan herkes rahat eder.
Birbirimize sabır göstermek, anlayışlı olmak, tahammül etmek, yanlışını düzeltmek, eksiğini tamamlamak bizim insani görevimizdir.
Yozgatlı olmak; aynı havayı solumak, aynı çeşmeden su içmek, Lise Caddesi’nde karşılaşınca birbirimize hal-hatır sormak en büyük zenginliğimizdir.
Geçmişte yaşadıklarımızdan edindiğimiz tecrübelerle bu cümleyi kurmak vacip oldu:
Selametle…