Bayraktar: Et ithaline gerek yok
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Eylül ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde kırmızı et üretiminin 1,2 milyon tona dayandığını belirterek, ülkede et ithaline gerek olmadığını söyledi.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin tarım ve hayvancılık açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Bayraktar, “Bu yılın Temmuz-Eylül döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre sığır eti üretimi yüzde 5,1, toplam kırmızı et üretimi yüzde 3,8 arttı. Geçen yıl 380 bin 162 ton olan üçüncü çeyrek kırmızı et üretimi, bu yıl 394 bin 665 tona çıktı” dedi.
Şemsi Bayraktar, 2015 yılı ilk çeyreğinde 210 bin 475 ton olan kırmızı et üretiminin, ikinci çeyrekte 261 bin 871, üçüncü çeyrekte Kurban Bayramı’nın etkisiyle 380 bin 162’ye yükseldiğini, dördüncü dönemde 296 bin 754 ton olarak gerçekleştiğini, yılın tamamında 1 milyon 149 bin 262 tonu bulduğunu kaydetti.
Kırmızı et üretiminin 2016 yılı ilk çeyreğinde 208 bin 597 tona, ikinci çeyreğinde 269 bin 912 tona, üçüncü çeyreğinde ise kurban bayramının da etkisiyle 394 bin 665 tona çıktığını söyleyen Bayraktar,
“2016 yılında kırmızı et üretimi, ilk çeyrekte, 2015 yılının altında kaldı. İkinci ve üçüncü çeyreklerde artış yaşandı. Kırmızı et üretimi, bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre 14 bin 503 ton arttı. Artış geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,8 oldu. Bu yılın Temmuz- Eylül döneminde sığır eti üretimi ise yüzde 5,1 artışla 342 bin 190 tondan 359 bin 727 tona çıktı. Üçüncü çeyrekte koyun eti üretimi, 27 bin 499 tondan 23 bin 519 tona inerken, keçi eti üretimi 10 bin 449 tondan 11 bin 391 tona, manda eti üretimi 24 tondan 28 tona yükseldi.”diye konuştu.
Geçmişte et ithalatın ülkeye fayda sağlamadığını, üretimdeki artışın da ithalat lobisinin söylem ve iddialarını açıkça çürüttüğünü kaydeden Bayraktar, “2011 yılında 776 bin 915 ton olan kırmızı et üretimi, 2012 yılında 915 bin 845 tona, 2013 yılında 996 bin 155 tona, 2014 yılında 1 milyon 8 bin 272 tona, 2015 yılında ise 1 milyon 149 bin 262 tona çıkmıştır. Eylül ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde kırmızı et üretimi 1 milyon 199 bin 108 tonla, 1,2 milyon tona dayanmıştır. Verilen ülke içi teşviklerle birlikte de üretimde sürekli artışlar oldu. Üreticimiz üretimini artırmaya devam ediyor. Üretim daha da artacak. Et ithalatına gerek yok. Üretimin sürekli artıyor olması üreticimizin başarısıdır. Üreticimiz, devletin vereceği desteklerle ve gümrük vergilerindeki koruyucu önlemlerle birlikte halkımızın ihtiyacını rahatça karşılayabilir. Üretim artışı da bunu desteklemektedir.”şeklinde konuştu.
ETTE FİYATIN DÜŞMESİ BESİ HAYVANI VE YEM MALİYETİNE BAĞLI
Ette fiyatların düşmesinin besi hayvanı ve yem maliyetlerine bağlı olduğunu belirten Bayraktar,şunları kaydetti: “Üretici maliyetinin yüzde 85-90’ını oluşturan besi hayvanı ve yem fiyatları düşerse, karkas et fiyatları da geriler. Et ithalatı çiftçimizin, üreticimizin en büyük korkusudur. Ülke yararına değildir. 2010 Haziran ayından bu yana ithalata 3,7 milyar dolardan fazla döviz ödemişiz. İthalat yerine bu üretimi çiftçimiz yapmalıdır. Üreticimizin maliyeti belli. Maliyetler düşerse et fiyatı da ucuzlar. Ülke içi üretim teşvikleri devam ederek ithalat kısa zamanda tamamıyla ülke gündeminden çıkarılmalıdır.”
Bayraktar, Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) “müdahale alımları desteği”nin 45 milyon liradan 65 milyon liraya çıkarılmasının yerinde bir karar olduğunu, Kurumun piyasada etkin müdahale yapması için mali kaynak gerektiğini ifade etti.
Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz’de benzer ifadeler kullanarak şunları kaydetti: “Yozgat’ımız konumu itibariyle tarım ve hayvancılığa oldukça elverişli bir kenttir. Bu bakımdan son yıllarda devletimiz tarafından verilen desteklerle hayvancılık sektöründe oldukça bir canlanma söz konusu. Özellikle bu içi köylerde yapan çiftçilerimiz aile boyu bu işle geçimini sağlamaktadırlar. Şuan itibariyle et ithaline gerek olduğunu bizlerde düşünmüyoruz. Sadece çiftçilerimizin ve üreticilerimizin kesimini yaptırdığı hayvanların değerinde kesimi yapılırsa hayvancılığın daha da canlanacağını düşünüyoruz.”