Türkiye’de antidepresan kullanımı son 10 yılda neredeyse iki katına çıktı. Uzmanlar, 2010’larda her 100 kişiden yaklaşık 3’ünün düzenli antidepresan kullandığını belirtirken, bu sayının günümüzde 6’ya yaklaştığını vurguluyor. Pandemi döneminde ise kullanım artışı daha da hızlandı; yalnızca iki yıl içinde piyasaya sürülen antidepresan miktarında yaklaşık 10 milyon kutuluk artış kaydedildi.
Uzmanlar, bu verilerin toplumdaki ruh sağlığı sorunlarının artışıyla birlikte sosyal koşullar ve sağlık hizmetlerine erişimdeki farklılıkları da gösterdiğini ifade ediyor.
KADINLAR VE 35 YAŞ ÜSTÜ BİREYLER ÖNDE
Antidepresan kullanımında en belirgin farkın kadınlarda görüldüğüne dikkat çeken uzmanlar, reçetelerin yaklaşık yüzde 70’inin kadınlara yazıldığını söylüyor. Yaş gruplarında ise özellikle 36-50 yaş aralığında kullanımın yaygın olduğu belirtiliyor. Bununla birlikte gençler arasında da kullanım artışı gözlemleniyor. Uzmanlar, gençlerin ruh sağlığı açısından giderek daha fazla risk altında olduğunu vurguluyor.
Bölgesel dağılımda ise büyükşehirlerde kullanım oranları daha yüksek. Bazı batı ve İç Anadolu illerinde kişi başına düşen antidepresan kullanımı diğer illere göre iki kata kadar çıkabiliyor. Bu durum, büyük şehirlerde yaşamın getirdiği stres ve zorluklarla açıklanıyor.
SADECE İLAÇ, YETERLİ ÇÖZÜM DEĞİL
Uzmanlar, antidepresan kullanımındaki artışın bir yönüyle toplumun ruh sağlığına dair farkındalığın artmasıyla ilişkili olabileceğini belirtiyor. Ancak aynı zamanda sağlık sistemindeki sınırlılıkların, özellikle polikliniklerde kısa süreli muayenelerde ilaca dayalı hızlı çözümlerin tercih edilmesine yol açtığı ifade ediliyor. Birçok kişi terapiye ulaşamıyor ve yalnızca reçeteye yöneliyor. Reçetesiz temin edilen ilaçlar nedeniyle kendi kendine ilaç kullanımı da yaygınlaşmış durumda.
PANDEMİ İLE YÜKSELİŞ HIZLANDI
Pandemi süreci, yalnızlık, belirsizlik, ekonomik zorluklar ve artan işsizlik gibi faktörlerin etkisiyle antidepresan kullanımını hızlandırdı. Kapanmalar, ev içi çatışmalar ve artan bakım yükü, özellikle kadınların ruh sağlığını olumsuz etkiledi. Bu dönemde kişi başına düşen antidepresan tüketimi yaklaşık yüzde 25 arttı.
YANLIŞ KULLANIM RİSKLERİ
Uzmanlar, antidepresanların yanlış veya gereksiz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirtiyor. Yan etkiler, ani kesilme sendromu, beynin kimyasal dengesinde yapay değişimler ve duygusal dayanıklılığın zayıflaması, en önemli riskler arasında gösteriliyor.
RUH SAĞLIĞI HİZMETLERİ GÜÇLENDİRİLMELİ
Uzmanlar, ruh sağlığı sorunlarının yalnızca ilaçla çözülemeyeceğini, bilimsel temelli psikoterapilerin sağlık sistemine entegre edilmesinin şart olduğunu vurguluyor. Okullarda duygusal okuryazarlık eğitimleri, topluluk temelli programlar ve ekonomik güvencesizlikle mücadele gibi önleyici adımların toplum ruh sağlığını güçlendireceği belirtiliyor