Sarıkaya’da önceki iki dönem belediye başkanlığı görevinde bulunan ve Yozgat Belediye Başkan Adayı Av. Ömer Açıkel, “Suya sabuna dokunarak su üzerine yazı yazmak” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yazısında, artan su sıkıntısına dikkat çekerek önemli uyarılarda bulunan Açıkel, suya değer biçmek için kaynakların kurumasının beklenmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Gelecek; bugünkü yaptıklarımızın ve tasarrufumuzun içinde saklıdır” ifadelerini kullandı.
“SU HAYATIN EN TEMEL UNSURU”
Dünyanın en yaşamsal maddesinin su olduğunu hatırlatan Açıkel, küresel ölçekte su kaynaklarının hızla tükendiğini, Türkiye’nin de bu sorunla yüz yüze kaldığını belirtti. 2026 yılı itibarıyla birçok şehirde suya erişimin zorlaşacağını dile getiren Açıkel, su rezervlerinin düşmesi nedeniyle zaman zaman yaşanan kesintilerin vatandaşların günlük yaşamını olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Bu durumun mevcut yöneticilerin eleştirilmesini beraberinde getirdiğini ifade eden Açıkel, sadece eleştirmek yerine somut çözüm önerileri sunulması gerektiğini vurguladı.
SU SIKINTISINA 4 ADIMLI YOL HARİTASI
Av. Ömer Açıkel, su sorunu yaşayan belediyeler için uygulanabilir bir yol haritası çizerek çözümü dört başlık altında topladı: Eğit, Ölç, Kazan, Dönüştür.
EĞİT: FARKINDALIK ŞART
Suyun önemi ve tasarruf bilincinin; okullarda, camilerde ve çeşitli kurslarda yürütülecek farkındalık projeleriyle anlatılabileceğini belirten Açıkel, bu tür çalışmaların yapıldığı şehirlerde özellikle okullarda su tasarrufunun yüzde 25 oranında arttığının gözlemlendiğini ifade etti.
ÖLÇ: KAYIP-KAÇAK BÜYÜK TEHLİKE
Yozgat’ta kayıp-kaçak oranının yaklaşık yüzde 60 civarında olduğuna dikkat çeken Açıkel, havzadan çekilen her 100 litre suyun 60 litresinin yer altında kaybolduğunu söyledi. Suyun çıkarılması için yüksek enerji maliyetleri ödendiğini hatırlatan Açıkel, bunun ciddi bir ekonomik ve çevresel kayıp olduğunu vurguladı.
Akıllı sayaçlar, basınç yönetimi sistemleri ve akustik dinleme cihazlarıyla altyapıdaki sızıntıların tespit edilip onarılmasının hayati önem taşıdığını belirten Açıkel, İstanbul ve İzmir örneklerine işaret etti.
KAZAN: GERİ DÖNÜŞÜM VE YAĞMUR SUYU HASADI
Gri su ve geri kazanım sistemleriyle atık suların arıtılarak park ve bahçe sulamalarında ya da sanayide kullanılabileceğini ifade eden Açıkel, yağmur suyu hasadı projelerinin de gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Yeni yapılacak binalarda belirli metrekarelerin üzerinde yağmur suyu hasadı sistemlerinin zorunlu hale getirilebileceğini dile getiren Açıkel, Ordu ve İnegöl Belediyelerinin bu alandaki başarılı uygulamalarını örnek gösterdi.
DÖNÜŞTÜR: KURAKÇIL PEYZAJ ÖNERİSİ
Açıkel, yüksek su tüketen çim alanlar yerine kurakçıl peyzaj sistemlerine geçilmesi gerektiğini belirterek; Ankara ve Konya’da lavanta, biberiye ve ardıç gibi az su isteyen bitkilerin kullanılmasıyla su tüketiminin ve sulama maliyetlerinin yüzde 50’ye varan oranlarda azaltıldığını ifade etti.
SOSYAL TEŞVİKLERLE TASARRUF ARTIRILABİLİR
Vatandaşlara musluk uçlarına takılan ve yüzde 50’ye varan tasarruf sağlayan perlatörlerin ücretsiz dağıtılabileceğini söyleyen Açıkel, aylık 5 tonun altındaki su tüketimlerinden ücret alınmamasının da tasarrufu teşvik edebileceğini belirtti.
“SU, ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİDİR”
Suyun yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin de hakkı olduğuna vurgu yapan Av. Ömer Açıkel, “Su sadece bizim değil, çocuklarımızın geleceğidir. Hep birlikte geleceğimize sahip çıkmalıyız” çağrısında bulundu