Her yerde her zaman yazarçizerim. Yozgat’ta ramazan başkadır, farklıdır, güz Malum mübarek Ramazan ayındayız. Ramazan ayı, oruç tutulan, zekât, fitre ve sadaka gibi pek çok iyiliklerin yapıldığı bir aydır.
Bunların başka aylarda da yapılmasına engel bir hüküm yoktur. Oruç tutanlar olduğu gibi tutmayanlar da var ilimizde… Bu hep böyleydi zaten. İbadet edenlere ibadet etmeyenlerin saygısı esastır. Ancak oruç tutmayanın/ tutamayanın da hukukunu Türk milleti, İslâm dininin kıymetli mensupları elbette korur… Fakat bu sosyal medya aracılığıyla “Bana bakın! Bana ne sizin orucunuzdan! Yediğime içtiğime karışmayın! Size ne !? R*kımı da zıkkımımı da içerim. ” gibi külhanbeyi veya varoş kabadayısı gibi racon kesenlere saygı duyacak kadar küçülmedi bu millet… Aslında kendisine bir şey denmiş olmasa da deniyormuş gibi yapıyor akıllı(!), armut beyinli…
Kahir ekseriyeti Türk milletine ve İslâm dinine mensup vatansever insanların yaşadığı Yozgat’ta, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkanlara edebini takınana kadar had bildirecek toplumsal tepki gösterilmezse, maazallah oruç tutanların kendini gizlemek zorunda kaldığı bir dönem başlar. “Benim orucumdan sana ne!? Kuyruğunu kıs, otur kıçının üstüne!” demeliyiz. Demek ne kelime ne tavır ve psikolojik üslup yeterlidir hizaya getirmek için. Toplumda tütün dumanını çekene değil çekmeyene saygı için kısıtlama vardır. Dünyada en ibtidai toplumlarda bile cahile değil âlime saygı esastır. Ayrandan önce ineğe, süte, suya, tuza hürmet esastır.
Özgürlükler başkalarının özgürlük sınırına kadardır.
Türk-İslâm dünyasında be Yozgat’ımızda Ramazan ayının güzelliklerini bozmaya, bulandırmaya izin verilemez ve müsamaha gösterilemez. Mücbir sebeplerle veya kendi iradesiyle oruç tutamayanları durup dururken rencide edici cümleler sarf etmek de Müslüman’a yaraşmaz. Aciz kulların hâşâ kendilerini Allah’ın yerine koyup bir kaç yüz bin sevap ilan etme ve cehenneme gönderme, günah yazma kâtipliği ya da sözcülüğü de meşru değildir.
Hayırlı Ramazanlar