“Ne zaman dilekçe vermeliyim?”

Emeklilik hakkını kazanan milyonlarca çalışan için takvim yeniden kritik hale geldi. Yıl sonuna yaklaşılırken, emeklilik dilekçesinin hangi tarihte verileceği maaş hesaplamalarında belirleyici olurken, 2025 ve 2026 yılları arasında emekli olacaklar için olası maaş farkları gündemin üst sıralarına çıktı.

Geçtiğimiz yıl emekli olanların, bir yıl sonra emekli olanlara kıyasla daha yüksek maaş aldığı yönündeki tartışmalar, “Ne zaman dilekçe vermeliyim?” sorusunu yeniden öne çıkardı.

MAAŞ FARKININ NEDENİ: GÜNCELLEME KATSAYISI

Uzmanlar, emekli maaşları arasındaki farkın temel nedeninin güncelleme katsayısı olduğunu belirtiyor. Emekli aylıkları hesaplanırken yalnızca prim gün sayısı değil, başvurunun yapıldığı yıl, enflasyon ve büyüme oranları da maaşı doğrudan etkiliyor.

Özellikle enflasyonun ve büyümenin yüksek olduğu yıllarda emekli olanlar, sisteme daha avantajlı maaşlarla dahil oluyor.

DİLEKÇE TARİHİ MAAŞI NASIL ETKİLİYOR?

Uzmanlara göre, 2025 yılı bitmeden emeklilik dilekçesi verenler, maaş hesabında daha avantajlı bir konumda olacak. Başvurunun 2026 yılına sarkması halinde ise emekli aylığında aşağı yönlü bir fark oluşması ihtimali bulunuyor.

Bu nedenle emeklilik şartlarını tamamlayan çalışanların, başvurularını 31 Aralık 2025 tarihine kadar sisteme girmesi gerektiği vurgulanıyor.

2025 İLE 2026 ARASINDA NE KADAR FARK OLUR?

Uzman değerlendirmelerine göre, 2025 yılında emekli olmak ile 2026 yılında emekli olmak arasında oluşması beklenen maaş farkı yüzde 3–4 seviyesinde olacak. Bu oran önceki yıllarda görülen yüksek kayıplara kıyasla sınırlı olsa da, yine de maaşta gerileme anlamına geliyor.

Özellikle 2008 sonrası yapılan sosyal güvenlik düzenlemeleri, emeklilik tarihi geciktikçe aylık bağlama oranlarının düşmesine neden oluyor.

BORÇLANMA YAPACAKLAR İÇİN ZAMAN DARALIYOR

Prim günü eksik olanlar açısından da yıl sonu kritik. Yeni yılda asgari ücrete yapılması beklenen artışla birlikte, borçlanma tutarlarının da yükseleceği öngörülüyor.

Ayrıca isteğe bağlı prim oranlarına ilişkin Meclis’ten geçen düzenlemelerin yürürlüğe girmesi halinde, bazı borçlanma kalemlerinde ciddi maliyet artışları yaşanabileceği belirtiliyor. Uzmanlara göre borçlanmayı 2026’ya bırakanlar, aynı süre için çok daha yüksek bedeller ödemek zorunda kalabilir.

BAŞVURULAR NASIL YAPILIYOR?

Emeklilik başvuruları;

SGK müdürlüklerine doğrudan,

Posta yoluyla,

e-Devlet üzerinden

kolaylıkla yapılabiliyor.

Buradaki en kritik nokta ise başvurunun 31 Aralık 2025 tarihine kadar sisteme girmiş olması. Aksi halde maaş hesabı, bir sonraki yılın ekonomik verilerine göre yapılacak.

HERKES İÇİN ERKEN BAŞVURU AVANTAJLI MI?

Uzmanlar, her çalışan için erken başvurunun mutlak avantaj olmadığını da hatırlatıyor. Yüksek ücretle çalışan ve prim tavanına yakın kazanç elde eden bazı çalışanlar için, bir süre daha sistemde kalmak emekli maaşını artırabiliyor. Son dönemde prim tavanının yükseltilmesi de bu gruba avantaj sağlıyor.

Ancak bu durum istisna olarak değerlendiriliyor. Genel tabloya bakıldığında, çoğu çalışan için emeklilik hakkı kazanılır kazanılmaz başvuru yapmak daha rasyonel görülüyor.

BEKLEMEK Mİ, BAŞVURMAK MI?

Tüm veriler birlikte değerlendirildiğinde, emeklilik şartlarını tamamlayan çalışanların büyük bölümü için beklemek yerine başvuruyu geciktirmemek daha avantajlı görünüyor. Hem maaşta yaşanabilecek olası düşüşlerden etkilenmemek hem de borçlanma maliyetlerinin artmaması adına 2025 yılı bitmeden adım atılması öneriliyor. Uzmanlara göre, “Biraz daha beklerim” düşüncesi, ilerleyen yıllarda daha düşük maaş ve daha yüksek prim ödemesi olarak geri dönebilir. Bu nedenle emeklilik planı yapanların takvimi dikkatle takip etmesi büyük önem taşıyor./