enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,3091
EURO
49,0838
ALTIN
5.499,42
BIST
10.698,13
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yozgat
Açık
13°C
Yozgat
13°C
Açık
Salı Açık
14°C
Çarşamba Çok Bulutlu
15°C
Perşembe Çok Bulutlu
15°C
Cuma Çok Bulutlu
15°C

“Bir cümle ile şok olmak; nedir, bilir misiniz?”

“Bir cümle ile şok olmak; nedir, bilir misiniz?”
15.11.2025
A+
A-


Bazen bir eşyanın, bir olayın, bir haberin, bir durumun yahut bir sözün sizi en derinden vurmasıdır!

Bazen bir söz, doğru olup olmadığınızı bilmediğiniz hâlde, rutininiz olarak görülen ve kabul etmek zorunda kaldığınız bir durumun aslında sizin faydanızdan ziyade zararınıza neden olduğunu tüm gerçekliğiyle yüzünüze vurur. Size, “kral çıplak” dedirtir.

O ana kadar o durumla ilgili yaşadığınız olayların tamamı bir anda, en ince ayrıntısına kadar bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçiverir. Hatta o şeritteki yirmi beşinci kare dahi zihninizde tüm detaylarıyla gün yüzüne çıkar.

O andan itibaren her şeyi sorgulamaya başlarsınız. Neyin doğru neyin yanlış olduğu, nerede yanlış yaptığınız, doğrunun aslında ne olduğu ve daha birçok soru, kemirgen olur; zihninizin kuytularına yerleşir.

Siz böyle bir durum yaşadınız mı bilmiyorum ama ben yaşadım. Bir dostumun sosyal medya hesabının açıklama kısmındaki “Yaşama sevincimi, sigortalı bir iş karşılığında sattım!” sözü, ruhumun dehlizlerindeki karanlığa ışık oldu.

Hayatı rutin haline getiren iş ve aş gailesi her şeyimizi alt üst etti.
Hayatımızı sadece maddi beklentilerin içerisinde tutan bir söz.

Ringe çıkan favori boksör iken, zihnime bir aparkat gibi gelerek beni saniyeler içinde tuş eden bir söz…
Bugüne kadar ki hayatımı en ince detayına kadar sorgulatan bir söz…
Ruhumu sekiz beş mengenesine aldıklarını en sade haliyle anlatan bir söz…
Ekonomik özgürlük, yatırım, birikim, gelecek kaygısı kavramlarını bir anda çöpe atan bir söz…
Zorunlu eğitimi, “zeki ama çalışmıyor” sözünü, sınavdan sınava koşar adım gidişleri yerle yeksan eden bir söz…
Okul ile gelecek kaygısı arasındaki köprüye bir dinamit olup yerleşen bir söz…
İnsanın kazandığının tamamının değil, yiyebildiği ve hayatını idame ettirebilecek kadarının kendisinin olduğunu gözler önüne seren bir söz…
Fikir dünyamda bütün -izm’leri alaşağı eden bir söz…

Ama işin en acı tarafı, o sözü yalnızca kendine değil, hepimize söylüyor olması. Anlayana, anlamak isteyene… Biz, hayatımızın sevinçlerini, nefesimizi, umutlarımızı çoğu zaman sigortalı ve garantili bir maaş karşılığında geri almamak kaydıyla ödünç veriyoruz. Sonra da sigortalı oluşumuza güvenerek her türlü hastalığı ruhumuza davet ediyoruz.

İnanç, ibadet, muamelat, dünya ve ahiret dengemiz alt üst oldu.
Maddi şeyler koskoca bir ömrü heba etmeye yetti de arttı bile…

Aşık Mahzuni Şerif ile nokta koyalım yazımıza:
“Parsel parsel eylemişler dünyayı
Bir dikili taştan gayrı nem kaldı
Dost elinden ayağımı kestiler
Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.