Vali Yurtnaç: Bizim insanımızın kumaşında kahramanlık var
Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç, Her milletin kendine has özelliği olduğunu belirterek Türk milletinin en büyük özelliğinin kahramanlık olduğunu söyledi.
Vali Yurtnaç, ilde bulunan gazete sahipleri, ulusal ajans temsilcileri ve muhabirlerle Vali Konağı bahçesinde verdiği kahvaltıda bir araya gelerek, ülke ve Yozgat gündemine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yozgat’ta basın mensupları ile sırt sırta çalıştıklarını, birbirlerini iyi tanımalarının, reflekslerini iyi bilmelerinin şehrin gelişimi açısından önemli olduğunu vurgulayan Vali Yurtnaç, şunları söyledi: “Sizin de bizim de yaptığımız kamu hizmetidir. Sizler halkımızı bilgilendirmek için çalışıyorsunuz. Bu nedenle her zaman istişare içerisinde olacağız. Geldiğim günlerde de söylemiştim, basının bilgilendirilmesi konusunda gerekli tedbirleri alacağız. Vilayet olarak gönderdiğimiz genelgede kamu birimlerinin yaptıkları çalışmalar hakkında halkın bilgilendirilmesi amacı ile basına bilgi verilmesinin önünü açtık. Siyasete girmeden sadece yaptıkları hizmetlerin anlatılması ve bilgi verilmesi konusunda bu kapıyı araladık.”
15 TEMMUZDA HALK DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKTI
15 Temmuz’da ülke olarak büyük bir badire atlatıldığını anlatan Vali Yurtnaç, “Bizim hayır gördüğümüz bir şeyde şer, şer gördüğümüz bir şeyde de hayır vardır. Bu adamlar öyle kurgular yaptılar ki ama bu kurgular tersine döndü. Türk Cumhuriyeti tarihinde halkın ayaklanarak darbecilere darbe yaptığı bir ortam oluştu. Halk demokrasiye sahip çıktı, seçtiği insanlara sahip çıktı. Bu yapı şimdi ıslah edilmeye başlandı. Devletin kurumları milleti tedip etmek üzere çalışmaz, millete hizmet etmek için çalışır. Millete efendilik etmek yoktur, millete hizmet etmek vardır, diye Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü var. Bu sözü her zaman yaşantımda da kullanmaya gayret gösteririm. Yani millete hizmet eden onun efendisi olur. Milletin içerisinden çıkmış insanlar, milletin parası ile alınan helikopterle, uçakla bu milleti vuramaz. Bu büyük bir ihanettir. Buna alet olanlar, bunların yanlarında olanlar, bırakın yanında olmayı sessiz kalarak bile onların tarafında olanlar gerekli hesabı versinler. Bağımsız mahkemeler tarafından gereken yapılacaktır.” dedi.
Hiçbir batılı insanın Türkiye’de meydana gelen olaylarda vatandaşın o anki ruh halini, davranışlarını anlayamayacağını kaydeden Vali Yurtnaç, “Hiçbir batılı burada yaşananları anlayamaz. O tankın altına yatan insanları, kamyona insanları doldurup giden bayan kardeşimizi, tankları stop ettirenleri, askerin elindeki silahın önüne geçenleri hiçbir batılı anlayamaz. Her milletin bir özelliği var. Allah’ta bizim milletimize kahramanlık özelliği vermiş. Ufak tefek sorunlarımız var olabilir ama bu kahramanlıklar da yeri geldiğinde ortaya çıkıyor. Her zaman diyoruz ya, gençlerimizde ideal yok, geçmişin ruhu yok diye, bakın nasıl döküldü bu gençler sokağa. Hiçbir zaman kendimizi küçümsemeyeceğiz, özgüvenimizi koruyacağız. Bu insanlar da artık gördü ki, Türkiye’den ne Mısır, ne Libya hiçbir şey çıkmayacak.” diye konuştu.
Yozgat’ta başlayan yatırımların hızla devam ettiğini ve yeni yatırımların da yapılacağına dikkat çeken Vali Yurtnaç, “Yozgat’ta vereceğimiz yatırımlar konusunda ki çalışmalarda 2017 yılbaşına kadar devam edecek. Yarı bütçe döneminde göreve başladık. Bina yapmakla yönetimin başarısını ben eş değer görmüyorum. Kumu hizmeti standardının yükseltilmesi, halk memnuniyetinin artırılmasını çok önemsiyorum. Zira binalar halka hizmet etmiyor sadece görüntü veriyor. Ancak, onun içerisindeki hizmet nedir, çalışanlarımızın performansı nedir tüm bunları ölçmemiz gerekiyor. Son yıllarda en büyük noksanımızın da bu olduğunu düşünüyorum. Nihayetinde binalarımız güzelleşti, çalışanlarımızı biraz daha hesap verebilir hale geldi, bu arada şeffaflıkta önemli. Bütün bunları hep birlikte halledeceğiz. Mutlaka noksanlıklarımız olur. Noksanlarımızı da işbirliği içerisinde ortadan kaldıracağız” diye konuştu.
YAPICI ELEŞTİRİLER BİZİ GÜÇLENDİRİR
Basının en önemli görevlerinden birinin eleştiri olduğunu söyleyen Yurtnaç, “Ben eleştirilere kesinlikle küsmeyeceğim, darılmayacağım. Eleştirilerin de bizi bir yere sevk edici, yapıcı olması, bu şehre bir şeyler katması gerekiyor. Yapıcı eleştiriler olursa bu bizi kamçılar, aksi takdirde çalışanların da hevesini kırmamak adına yapıcı eleştirileri sizlerden bekliyoruz. Zaten basının görevi o. Basın eğer yönetimle aynı şeyleri düşünmeye başlarsa, orada bir yenileşme, kendini gözden geçirme ortadan kalkar ve otoriter bir sisteme doğru gitmiş oluruz. Bunu da genellikle Afrika ülkelerinde görüyoruz” dedi.